Lavanta kokulu doğal fotoğraf stüdyosu

Isparta’da günden güne gelişen lavanta turizmi, artık düğün turizmine dönüştü. Hayatlarını birleştiren çiftler, Türkiye’nin doğal fotoğraf stüdyosu olarak bilinen Kuyucak’ta lavanta tarlalarına gelerek en mutlu anlarını burada ölümsüzleştiriyor.

Lavanta kokulu doğal fotoğraf stüdyosu

Isparta’da günden güne gelişen lavanta turizmi, artık düğün turizmine dönüştü. Hayatlarını birleştiren çiftler, Türkiye’nin doğal fotoğraf stüdyosu olarak bilinen Kuyucak’ta lavanta tarlalarına gelerek en mutlu anlarını burada ölümsüzleştiriyor.

Dünya gülyağı ihtiyacının yüzde 65’ini ve Türkiye’nin lavanta ihtiyacının yüzde 80’ini tek başına karşılayan Isparta’da kırsal turizm gelişiyor. Mayıs ve haziran aylarında gül hasat sezonunun sona ermesiyle birlikte başlayan lavanta sezonunda ‘açık hava stüdyo’ olarak tabir edilen bahçeler, fotoğraf tutkunlarının yanı sıra evlenen genç çiftler için de unutulmaz bir görsellik sunuyor. Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak köyünde yaklaşık 3 yıl önce ‘lavanta kokulu köy’ sloganı ve projesiyle sıçrama yapan kırsal turizm, artık giderek düğün turizmine yön vermeye başladı.

Lavanta bahçelerindeki doğal ortamda misafirlere fotoğraf için farklı materyal ve imkanları sunarak en iyi hizmeti sağlamaya çalıştıklarını kaydeden işletmeci Ramazan Avcı, “4 yıldır lavanta turizmi ile uğraşmaktayım. Şu anda 4. yılımızı geçirmekteyiz ve güzel bir sezon geçirmeye başladık. Gün geçtikçe bize gelen arzu ve istekler üzerine farklılıklar oluşturmaya gayret ediyoruz. Son dönemde bize gelin- damat ve düğün çekimleri ile katalog çekimleri için gelenler oluyor. Biz de onların arzu ve talepleri doğrultusunda geçen yıl teras ve kapı yaptık. Bunun yanı sıra bu yıl eskiyi hatırlatsın diye atalarımızdan kalan bir pencere ve salıncak koyduk. Dışarıdan gelen turlarımızın talepleri doğrultusunda lavanta bahçemize bir kazan distülasyon koyduk. Bunları arzu, istek ve taleplere göre gelecek yıllarda da çoğaltmayı düşünüyoruz” dedi.

“DOĞALLIĞI BOZMAMAK İÇİN YAPILAŞMAYA GİTMEDİK”

“Şu anda görsel olarak doğal bir teras üzerindeyiz” diyen Ramazan Avcı, “Bu durum bizim için büyük bir avantaj. Aynı zamanda bizim bu lavanta bahçemiz hem alan olarak hem de konum olarak daha çok turistlere hitap ediyor. Biz de gelen turist ve turizmle ilgili kişilerin talepleri doğrultusunda hizmet vermeye devam ediyoruz. Burası doğal bir ortam olarak düşünülürken, aynı zamanda gelen misafirlerin karınlarını doyurabilecekleri ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri konuları da çözmeye gayret gösterdik. Yiyecek ve içecek gibi imkanlar da sağlıyoruz ama tamamen doğal olmaya gayret ediyoruz. Dinlenme yerlerinde de hiçbir yapısal çalışma yapmadık ve doğallığı sağladık. Profesyonel turizmcilerin talepleri doğrultusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“TÜM DÜNYADAKİ BİTKİ SEVERLERİ BEKLERİZ”

Lavanta sezonunun bu yıl 15 Haziran’dan itibaren başladığını ve görsellik üzerine bu sezonun 20 Temmuz’a kadar, 20 Temmuz’dan 25 Ağustos’a kadar ise hasat ve distülasyon üzerine devam edeceğini belirten Avcı, “Dünyada Fransa’dan sonra en yoğun lavanta bahçelerinin olduğu ikinci bölgeyiz. Bizim farklılığımız lavanta çiçeğimiz. Lavantanın görselliği güzel. Bu görselliği başka bir bitkide görme şansınız yok. Biz, lavantayı koku olarak ön plana çıkarıyoruz. Kuyucak’ta şu rüzgarın estiği bir ortamda, hiç kimsenin ‘Ben bu kokuyu duymadım’ deme şansı yok. Onun için sadece Türkiye için değil, tüm dünyadaki bitki severlerin, aromaterapi üzerine merakı olanların, kokulu bitkiler üzerine ‘acaba’ diye kafasında soru işareti olan herkesin mutlaka ve mutlaka lavantayı görmesini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.

“ÇOK DOĞRU BİR TERCİH OLDUĞUNU FARK ETTİK”

Antalya’nın Alanya ilçesinde düğünleri sonrası 3 saatlik yolculuğun ardından fotoğraf çekimi yaptırmak için Isparta’daki lavanta bahçelerine gelen genç çift ise hayran kaldıklarını ifade etti. Damat Erhan Çelik, “Alanya’dan geliyoruz. Burayı tercih ettik. Çünkü, bu anımızı ölümsüzleştirebileceğimizi düşündük. Geldikten sonra da çok doğru bir tercih olduğunu fark ettik, şu an mutluyuz. Kesinlikle 3 saatlik bir yoldan geliyoruz ama kesinlikle buna değdi ve gelecek kişilere de burayı tavsiye ediyorum” dedi.

Damat Çelik, “Burası görsel olarak çok güzel. Yol imkanları bakımından, Alanya’dan gelmemize rağmen hiçbir zorlukla karşılaşmadık. Anayola çok yakın konumda olan bir yer. Gelecek olanlar da hiçbir zorlukla karşılaşmayacaklar. Tüm gelin ve damatları, yeni çiftlerimizi buraya bekleriz” diye konuştu.

“GERÇEKTEN GELMEMİZE VE GÖRMEMİZE DEĞDİ”

Düğünlerinde fotoğraf çekimi için internetten araştırma yaptıklarını dile getiren gelin Hatice Ersoy ise, “İnternetten yaptığımız araştırmalarda yurt dışından birçok insanın buraya geldiğini ve fotoğraf çekildiğini gördük. İnsanlar çok uzak yerlerden buraya geliyorlar ve biz yalnızca 3 saat uzaklıkta bir yerden buraya geldik. Bu doğal güzelliği gördük, gerçekten gelmemize ve görmemize değdi. Herkese burayı tavsiye ediyorum. Geldiklerinde keyifli vakit geçireceklerdir, mutlu günlerini bu şekilde ölümsüzleştireceklerdir” ifadelerini kullandı.

(İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi