Siyasiler, bürokratlar, eğitimciler kısaca bütün halkımız çocuklarımız bizim geleceğimiz derler. Ancak çocuklarımızın geleceği ne olacak demezler. Yani onlar bizim geleceğimizken biz onların geleceğini yönetmiyoruz. Çocuklarımızın geleceğini yönetmek, bugünü doğru yönetmekten başlar.
İnsanlarda en güçlü sevgi çocuk sevgisidir. Tabi bütün hayvanların yavrularına olan sevgisi ve onları sahiplenme duygusu oldukça güçlüdür. Bizim çocuklarımızı sevmemiz konusunda bir eğitim almadığımızı biliyorum. Benim annem, babam, sizin anneniz ve babanız da bu eğitimi almadı. Bu yüzden biz de diğer hayvanlar gibi bu güdüsel davranışlar ile çocuklarımızı seviyoruz. Aslında insanı biyolojik, sosyolojik, psikolojik olarak çok iyi tanıyabilsek çocuklarımıza olan sevgimizi de insanın hakkettiği bir şekilde yapabiliriz.
Herhangi bir topluluğa konuşma yapsam muhakkak çocuğunuzu seviyor musunuz diye sorarım. Genelde de bu soruya saçma bir soru olarak bakarlar. Yine konuşmalarımdan birinde bu soruyu sordum. Hocam tabi ki seviyoruz, böyle saçma bir soru olur mu dediler. Soru niye saçma olsun cevabını biliyorsanız söyleyin, seviyorsanız seviyoruz deyin dedim. Seviyoruz tabi, sevmeyen var mıdır ki diye cevapladılar. Peki çocuklarınızı sevdiğinizi nereden anlayacağız veya çocuklarınıza sevginizi nasıl gösterirsiniz dedim. Gelen cevaplar, çocuklarımızı okşarız, öperiz, ona iyi bir eğitim ve gelecek hazırlamaya çalışırız, onlara bir takım maddi imkanlar bırakmaya çalışırız, yeri geldiğinde onlara kurban oluruz vb. dediler. Bunların dışında başka söyleyeceğiniz var mı dediğimde başka bir şey söylemediler. Ben onların gözüne bakarak sizin bu yaptıklarınızı geyikler de yapıyor dedim. Tabi biraz gülüp biraz da hakaret ediyorum zannederek alındılar. Geyiklerde yavrularını öpüyorlar, tüylerini yalıyorlar, ayağa kalkmasına yardım ediyorlar, onlara otlanmayı, yabani hayvanlardan korunmayı öğretiyorlar, hatta yavruları için aslana, kaplana ve sırtlana yem olma pahasına onları korumaya çalışırken yem oluyorlar. Bunu çoğu insan çocuğu için yapmaz.
Ama biz insanız bizim çocuk sevgimiz geyiklerin veya diğer hayvanlarınki gibi olamaz. İnsanların hayvanlardan daha farklı sevgi göstergeleri olmalıdır. İnsanların kendi çocukları ile ilgili en somut sevgi göstergesi, onlara kullanabilecekleri doğal kaynakları (hava, su, orman, toprak, enerji vb.) bırakmak için yaptıkları ve yaşayabilecekleri sağlıklı çevre bırakmak için yaptıkları davranışlardır. Bu açıdan bakarsak zaten çocuklarını sevmeyen bir toplum olduğumuz anlaşılır. Çocuklarımıza toprak, temiz hava, su, ağaç, enerji vb. doğal kaynak bırakmak yaşanabilir çevre bırakmak için yaptıklarımızı bir düşünelim. Eminim ki yok denecek kadar az insanımız hariç hiçbirimiz bir şey yapmıyoruz. Peki çocuklarımıza bunları bırakmasak ne olur. Bunlara sahip olan başka toplumlara köle olurlar. Bilimsel ve teknolojik çalışmalar için bizim ne kadar doğal kaynağa ve yaşanılabilir çevreye ihtiyacımız varsa, unutmayalım ki çocuklarımızın da aynı kaynaklara ihtiyacı var. Doğal kaynak ve yaşanılabilir bir çevre bırakmadığımız, yani suyunu ve havasını kirlettiğimiz, ormanını ve toprağını yok ettiğimiz, enerji kaynaklarını israf ederek tükettiğimiz çocuklarımız atalarına rahmet mi okurlar yoksa başka türlümü konuşurlar. Sürdürülebilir kalkınmanın da kısa manası budur. Yani doğal kaynaklarını ve yaşanılabilir çevreyi kullanırken gelecek nesillerimizin de buna ihtiyacı olacağını düşünerek hareket etmek.
Ama ne bu manayı anlayan ne bunun için bir strateji geliştiren ve bunu halkımızla paylaşıp uygulanabilir yapan kamu kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü var. Bizde sivil toplum örgütleri (istisnalar hariç) siyasi ve ticari amaçlara hizmet etmektedirler.
Çevre ile ilgili sivil toplum örgütleri insanda çocuk sevgisi anlayışını ön plana çıkararak politika geliştirmelidirler.
İnsanlar çocuklarını severken hayvanlardaki gibi sadece iç güdüsel değil, aynı zamanda da insan olmanın farklı davranışını da gösterebilmelidir. Bu davranışlarında somut göstergeleri olmalıdır.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere,
Sevgi ile kalınız,
Hidayet ŞAHİN (Uluslararası Kalite Uzmanı ve Eğitimci)
Üstadım Ne kadar güzel Anlatmışsın Katılmamak mümkün değil Kalemine emeğine yüreğine sağlık kardeşim.