Doğaya dönüş arzusu

Şehir yaşantısı maalesef bizlerin doğadan kopuşu oldu. 

Teknoloji ile bu kopuş sizce de zirveye çıkmadı mı?

Bir Kızılderili Öğretisi diyor ki:

Bir atın susuzluğunu giderdiği yerden su iç, at hiçbir zaman kötü su içmez. 

Kedinin yattığı yerde uyu, kurdun değdiği elmayı ye. 

Sivrisineklerin yerleştiği mantarları korkusuzca topla. 

Köstebeklerin kazdığı yere ağaç dik. 

Yılanın ısınmaya durduğu yere ev yap. 

Sıcak günlerde kuşların yuva yaptığı yere kuyu kaz. 

Horozlarla beraber uyu ve uyan ki tüm gün için en sarı mısırlara ulaşabilesin. 

Daha çok yeşillik ye ki bir hayvandaki gibi güçlü bacaklara ve dayanıklı bir kalbe sahip olabilesin. 

Daha çok yüzmeye git ki dünyada kendini bir balığın kendini denizde hissettiği gibi hissedebilesin.

Daha sık gökyüzüne bak, daha az ayaklara, böylece düşüncelerin daha net ve hafif olacaktır. 

Konuşmak yerine, daha çok sessiz kal, böylelikle ruhun sakinliğe ve huzura erebilecek.

“Kızılderili öğretisi” bizlere;

21.yüzyılla ivme artarak, insanlığın tabiattan kopuşuyla nasıl yalnızlaştığını, tabiiözlerimizden koparak hayatı kendimize zorlaştırdığımızı ifade etmiyor mu?

Özellikle son yüzyılda, tüm dünyada %82-87 oranında şehirleşen bir yaşamla doğanın özünden kopuşumuzla yalnızlaştık, maalesef geleceğimiz olan çocuklarımızı da bu şekilde yetiştirerek bu öğretinin içine soktuk.

Tabiattan kopuşu, genlerine sirayet edip, yaşantılarının tamda merkezine bu öğretiyi iyice yerleştirdik. 

Hümanizme göre doğruyu bulmak insanın bir yetisidir. 

Fakat doğruyu bulma yönteminde gizemcilik, mistisizm gibi genel geçer kanıtlara dayanmayan ve mantıkla bütünleşmeyen yöntemler izlenmez. Gerçeğe duyulan arzu bilimsel şüphecilik ve bilimsel yöntemle doyurulur. Otoriteyi, kaderi ve aşırı (hiçbir şeyin bilinemeyeceğine varan) şüpheciliği kabul etmez. 

Hümanist bakış açısında; (İnsan-merkezci) olarak düşünülürse, tabiatla birlikte yaşamı, tekrar şiar edinip, kazanımlarımız çok fazla olacaktır. 

Daha sağlıklı, huzurlu, sportif, pozitif bir hayatın önünü açacaktır.

Doğanın özüne dönerek; Aslında kendi özümüze dönmüş olacağımız.


 

Unutmayalım, bakış açısı her zaman fark yaratır.

Hoş çakalın.. 

Semih ÇALAPKULU

                                                                                                      Makina Mühendisi

YORUM EKLE
timbir - birlik haber ajansi