Bu domates 1 kilodan ağır !

Eskişehir’de 12 senedir pazarcılık yapan Ali Akbıyık, kendisine ait serada 1 kilo 200 gram ağırlığında domates üretti.

Bu domates 1 kilodan ağır !

Eskişehir’de 12 senedir pazarcılık yapan Ali Akbıyık, kendisine ait serada 1 kilo 200 gram ağırlığında domates üretti.

Eskişehir’de bir pazarda satışa sunulan domatesler, gören vatandaşları şaşkına çeviriyor. Seracılıkla uğraşan Ali Akbıyık tarafından özel olarak yetiştirilen beef cinsi domateslerin ağırlığı 700 gram ile 1 kilogram 200 gram arasında değişiyor. Diğer türlerine göre oldukça iri olan domatesler, pazara getirildiği andan itibaren kısa sürede satıldı.

“NORMAL DOMATESİN OLMASI GEREKEN BU”

Pazara getirilen yaklaşık 150 kilogram kadar domatesin beef cinsi olduğunu ifade eden ve 12 senedir pazar esnafı olan Ali Akbıyık, “Bu normalde beef diye geçiyor. Normal domatesin olması gereken bu. Bu beef en büyük olan domates. Genelde 700-800 gramdan başlar, 1.5 kilograma kadar çıkar. Normal yani. Markadan kaynaklanan bir şey. Hormon ile alakası yok tamamen doğal ve organik. 150 kilogram kadar vardı, bitti. İlgi güzel ama kimse bu cinsi bilmiyor. İri olduğu için dediğiniz gibi herkes tepki gösteriyor ’hormon var mı yok mu’ diye. Eskişehir tam olarak bu domatesi bilmiyorlar ama yavaş yavaş alışacak. Biz alıştıracağız. Tanıtım fiyatı olarak kilogramı diğerleri gibi 3 lira” ifadelerini kullandı.

“İNSANLARIN KAFASI RAHAT OLSUN”

Sattığı domateslerin hormonsuz olduğunu ve sera ile yetiştirilen domateslerin daha temiz olduğunu aktaran Akbıyık, “Tabi ki daha güzel olur. Zaten ince kabuklu olduğu için hem yemeğe gider hem kahvaltıya gider. Menemen de yapabilirsin. Diğerleri gibi sert de olmaz, içi kazık gibi olmaz yumuşacık olur. Her türlü ihtiyacını ondan karşılayabilirsin yani. Kahvaltıya ayrı yemeğe ayrı domates almana gerek yok. İkisini de bundan kullanabiliyorsun. Yetiştirilmesi tabi biraz daha farklı diğerlerine göre ama hemen hemen aynı diyebiliriz. Aynı şekilde fidesini ekiyorsun, aynı şekilde çıkıyor. Eskişehir’de insanların aklına hemen hormon geliyor. Seracılık artık gelişti. Seracılıkta hormon diye bir şey yok. İlaçlama var. Bu ilaçlama neden var? Salatalığın yapraklarına, domatesin yapraklarına illa ki böcek geliyor. Böcek olduğu içinde biz ilaç yapıyoruz. Bu ilacın ne salatalığa ne de domatese bir zararı yok. Diğer şekilde bir aşılama yok. Milletin dediği hormon olayı aşılamadır. Kabaktan salatalık aşılıyor, salatalıktan karpuz aşılıyor. Karpuzu kestiğinde salatalık gibi kokuyor. Ya da salatalığı kestiğinizde kabak gibi kokuyor. Öyle bir sıkıntımız yok. İnsanların kafası rahat olsun. Sera temiz iş. Yağmurdan çamurdan, en azından girebiliyorsun, malını temizce toplayabiliyorsun. Temiz mal yaptıktan sonra her zaman temiz olur” dedi.

“GELEN HEVESLENDİ, GÖRDÜ, BÜYÜK KÜÇÜK DEMEDEN ALDILAR”

Pazarda akrabalarının çalışmasına yardımcı olan Erdal Görgeç, şu ifadeleri kullandı:

“Yetiştirdikleri yerde çok güzel özenerek yapıyorlar. Gübresini ilacını, suyunu gününde veriyorlar. Özeniyorlar bir vatandaşa güzel ürün yetiştirmek için. Satışları da güzel oluyor. Bunlardan onlar da memnun, halk da memnun. Eskiden domatesler vardı ama bu cins değildi. Şimdi bu pembe domates yok. Başka domates çeşitleri vardı ama bu kadar değildi. Pazarda ekmeğin yanında yerdik, evlere götürürdük. Bu domates bir iki senede böyle verimli oldu. Bu pembe domatesleri insanlar ekseri salatalarda kullanıyor. Daha verim arttı. İnşallah daha da sürecek. Herkes artık buna sarılacak. Gelen heveslendi, gördü, büyük küçük demeden aldılar.”

(Burak Tekin - Kadir Arslan /İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi