Avrupa’nın "sivil kayıp" ikiyüzlülüğüne işaret etti

AB Bakanı Ömer Çelik, “Avrupalı dostlarımız, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve sivil kayıplar ile ilgili şunu hiçbir zaman unutmasınlar; öncelikle endişelenmeleri gereken konu Türkiye’ye dönük olan roket saldırıları karşısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızdır” dedi.

Avrupa’nın "sivil kayıp" ikiyüzlülüğüne işaret etti

AB Bakanı Ömer Çelik, “Avrupalı dostlarımız, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve sivil kayıplar ile ilgili şunu hiçbir zaman unutmasınlar; öncelikle endişelenmeleri gereken konu Türkiye’ye dönük olan roket saldırıları karşısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızdır” dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, AB Uyum Komisyonu üyeleri ile gerçekleştirilen toplantı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. Avrupa Birliğinde süren tartışmalardan birinin Türkiye’nin terörle mücadelesi ve Afrin’de başlatılan Zeytin Dalı Harekatı olduğunu söyleyen Çelik, bu tartışmaları izlediklerini belirterek, "‘Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlıyoruz ama onun ötesinde kaygılarımız var’ diyorlar. Siviller ile ilgili konulardan bahsediyorlar. Bu operasyon DEAŞ ile yapılan mücadeleyi zayıflatır mı gibi yaklaşımlar ortaya koyuyorlar. Avrupalı dostlarımız, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve sivil kayıplar ile ilgili şunu hiçbir zaman unutmasınlar; öncelikle endişelenmeleri gereken konu Türkiye’ye dönük olan roket saldırıları karşısında hayatını kaybeden vatandaşlarımızdır ve bu konuda saygı duruşunda bulunmaları gerekir. NATO müttefiki ve AB’ye aday bir ülkenin topraklarına füze atışı yapılıyor ve bizim vatandaşlarımız hayatını kaybediyor. Bundan hiç bahsetmeden böyle afaki bir şekilde sivil kayıplardan bahsetmeleri, AB’nin terörle mücadeleye ilkesel yaklaşıp yaklaşmadığı konusundaki kaygılarımızı ve endişelerimizi arttırmaktadır. Bu konuda liste kabarıktır” diye konuştu.

“Türkiye, BM’nin terör Cratosslot örgütü kabul ettiği örgütler ile mücadele etmelidir” sözünü açıkça kınadığını kaydeden Çelik, “Türkiye tabii ki BM’nin terör örgütü kabul ettiği örgütler ile mücadele ediyor ama burada YPG şu anda bizim topraklarımıza saldırırken ve YPG eşittir PKK iken ama sadece YPG adı altında terör örgütü kabul edilmiyor diye bizim kendi topraklarımıza karşı yapılan bu saldırıya cevap vermekten vazgeçmemiz mi lazım? Bu terörle mücadeleyi yürütmememiz mi lazım? Türkiye’nin yürüttüğü bu mücadele kendi güvenliğini sağladığı gibi Avrupa’nın güvenliğini de sağlamaktadır. AB, YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor diye biz YPG ile mücadele etmekten tabii ki vazgeçmeyeceğiz. Asıl burada dikkatli olması gereken AB’dir. PKK, Türkiye topraklarına saldırdıktan, Türkiye’de terör faaliyetleri yapmaya başladıktan 15 sene sonra Avrupa ülkelerinin gündemine girmeye başlamış ve terör örgütü olarak kabul edilmiştir. YPG, SDG eşittir PKK’dır, terör örgütüdür. Burada etiketlerle, jeneriklerle oynamanın bir anlamı yok. Müttefiklerimizin terör örgütleri konusundaki bu tutumdan vazgeçmesi gerekir. Türkiye’nin pozisyonu doğrudur. Kendi pozisyonlarını değerlendirmesi gerekenler onlardır. Avrupa Parlamentosunda bu tartışmaların yanlış zeminde yapıldığını görüyoruz. Bize süre sınırlaması koymak isteyenler, bizim nerede bu mücadeleyi ve kime karşı yürütmemizi söyleyenler kendi tarihlerine baksınlar. Türkiye bu konuda tamamen meşru bir pozisyondadır” açıklamasını yaptı.

(İlker Turak/İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi