Bakan Soylu muhtarlarla bir araya geldi

Muhtarlarla bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tam 300 yıl bu toprakları gerileme dönemine mahkum edenler bugün şaşkınlık içerisinde buraya bakmaktadırlar" dedi.

Bakan Soylu muhtarlarla bir araya geldi

Muhtarlarla bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Tam 300 yıl bu toprakları gerileme dönemine mahkum edenler bugün şaşkınlık içerisinde buraya bakmaktadırlar" dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muhtarlar Günü dolayısıyla Ankara’da muhtarlarla bir araya geldi. 81 ilden gelen muhtarların katılımıyla gerçekleşen programda konuşan Soylu, "Muhtarlık kurumu köklü devlet geleneğimizde 1829’dan bugüne kadar varlığını sürdürmüş ve milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olmuştur. Aynı zamanda İçişleri Bakanlığımızın da köklü kurumlarından birisi haline gelmiştir. Kelime anlamı seçilmiş olan muhtar, ülkemizde yapılmış ilk idari seçimin de öznesi olmuştur. Bu anlamda demokrasi kültürümüzün ilk basamağını teşkil etmiştir. Bugün 685’i kadın olmak üzere 50 bin 311 muhtarımız millet iradesiyle devletin şefkat elinin kesiştiği noktayı temsil etmektedir. Elbette sizler de takdir edersiniz ki, bir kuruma değer vermek, sadece onu güzel sözlerle methetmekle olmuyor. Bu önemli birimimize AK Parti hükümetleri olarak yerel yönetimlerden gelen bir liderimizin olması sayesinde çok şükür ki 15 yıldır muhtarlarımızla ilgili birçok yeniliğe ve iyileştirmeye imza atmış bulunuyoruz. İçişleri Bakanlığı bünyesinde Muhtarlar Daire Başkanlığını kurmak suretiyle muhtarlarımızla bakanlığımızın kurumsal anlamdaki bağını daha da güçlendirdik ve sorunların takip ve çözümünü kolaylaştırdı" ifadelerini kullandı.

"AK PARTİ HÜKÜMETLERİYLE ORTAYA KOYDUĞUMUZ ANA KARAKTERİN EN ÖNEMLİSİ MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNLÜĞÜDÜR"

"Dijital ortamda kurduğumuz kısa adı MUBİS olan Muhtar Bilgi Sistemiyle de muhtarlarımızın taleplerini merkeze daha hızlı iletebilmesinin ve bunları takip edebilmenin alt yapısıyla çok olumlu neticeler aldık" diyen Soylu konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu kapsamda 75 bin 424 talebin 64 bin 452’sini sonuçlandırdık, 9 bin 972’sinin işlemleri devam ediyor. Bu taleplerin yüzde 86’sını da olumlu olarak sonuçlandırdık. Özlük hakları noktasında 2002 yılında 970 TL olan muhtar maaşlarını net bin 739 liraya ve ayrıca 700 TL SGK prim desteğiyle de aylık 2 bin 439 liraya çıkardık. En az bir dönem görev yapan muhtarlarımızın 4 bin 596 TL olan silah ruhsat harçlarından muaf olmasını sağladık. Muhtarlarımıza kurum kültürümüzün bir parçası olarak tek tip muhtar kimliği verdik. AK Parti hükümetleri olarak 2002 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz değişim ve dönüşüm ülkemizin huzur ve refahını temin ederken hemen her alanda büyük atılım ve gelişmelerin de öncüsü olmuştur. AK Parti hükümetleriyle ortaya koyduğumuz ana karakterin en önemlisi milli iradenin üstünlüğüdür. Milletimizin iradesinin üstünde hiçbir makam, hiçbir irade yoktur."

"TAM 300 YIL BU TOPRAKLARI GERİLEME DÖNEMİNE MAHKUM EDENLER BUGÜN ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDE BURAYA BAKMAKTADIRLAR"

Güçlü bir Türkiye’nin oluşturulduğunu ve oluşturulmaya da devam edildiğini kaydeden Soylu, "Etrafımız ateş çemberi. Suriye’yi, Yemen’i, Tunus’u görüyoruz. Balkanlar’dan ortaya koydukları baskıyı hep beraber görüyoruz. Bütün bunlara rağmen bir taraftan göç, uyuşturucu, bir taraftan terörle mücadele, bir taraftan ekonomik saldırı, bir taraftan Türkiye’nin bitmesini, zenginleşmesini engellemeye çalışanların ortaya koyduğu bin bir senaryo ve entrikaları görüyoruz. Bugün ayaktayız, güçlüyüz. Dönem dönem bir takım spekülatif dalgalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bugün Türkiye’nin 81 vilayetinde şehir hastaneleri olduğunu, bir taraftan insansız hava araçlarıyla, bir tarafta kendi yaptığı mühimmatlarıyla kimseye el açmadan ülkesine yan gözle bakana haddini bildirdiğini, sadece o değil, terörü dışarıda kurgulamak için Afrin’den Cerablus’a kadar oluşturdukları hatların üzerinden bizim yarına daha güçlü bakmamızı engellemeye çalışanlara karşı da kudretimizi ortaya koyarak Afrin’de de Cerablusta da, El Bab’ta da ülkemizin gücünün ne olduğunu hatta onu istemeyenlere rağmen güçlü bir Türkiye’yi hep birlikte oluşturduk ve oluşturmaya devam ediyoruz. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, sağcı, solcu neredeyse ülkemizin bütün birlik ve beraberlik anlayışı tahribat edilmeye çalışıldı. İnsanların kimlikleri, inançları, değerleri sebebiyle horlanmalarını, ötekileştirilmesini gördünüz. Bir taraftan dış politikada istedikleri gibi oynayamadıkları bir Türkiye var. Amaçlarını gerçekleştirmediler. Bir taraftan Amerika’dan Çin’e, Rusya’ya kadar herkes Türkiye’nin milli irade ve demokrasi çerçevesinde kendi adına söyleyebileceği bir söz, tutabileceği bir tavır olduğunu ve bunu kendi ülkesinin menfaatleri çerçevesinde geliştiğini bilmektedir. Tam 300 yıl bu toprakları gerileme dönemine mahkum edenler bugün şaşkınlık içerisinde buraya bakmaktadırlar. Biz hep sahada kazanan masada kaybeden bir devlet olduk. Artık sahada kazanan masada kaybetmeyen dik duran, daha güçlü bir devletiz. Bu saldırdılar elbet olacak ama bizi mağlup etmeye takatlerini yetmez" şeklinde konuştu.

"SIRTIMIZI MI DÖNMELİYDİK"

Yüz yıllardır kendisine sığınanlara asla sırtını dönmeyen bir medeniyetin evlatları olarak bugün de aynı politikanın izlendiğini vurgulayan Soylu, "O kadar önemli gelişmelerin altına imza atıyoruz ki 3,5 milyon Suriyeli var. Biz kapımıza gelmiş insanlara ne yapmalıydık? Sırtımızı mı dönmeliydik? İnsanlar evlerinden oluyorlar ve biz bunlarla aynı kıbleye dönük bir millet olmadık mı? Renkleri başka olabilir, milliyetleri başka olabilir ama biz koskoca bir millet olarak 400 yıl birlikte yaşadık. Bırakalım öldürsünler o zaman. Sadece paraya tamahkarlık edip silah ticareti üzerinden kendilerini geliştirmeye çalışan ülkelerden bizim ne farkımız olacak? Yıllarca köle sistemini geliştirenlerden bizim ne farkımız olacak? Dünyada birçok ülkeye gittik. Göç meselesi gündeme geldiği zaman bütün ülkelerin yüzü yere bakarken biz onlara bu toprakların bize vermiş olduğu asaletle beraber bakıyoruz bu millet sayesinde. Onlar sorumluluklarını yerine getirmeyen, bizler de dişinden tırnağından ayırarak komşularımızla beraber sorumluklularını yerine getiren bir milletin evlatları olarak gururla yola devam ediyoruz. 260 bin Suriye’li Cumhurbaşkanımızın aldığı bir kararla Cerablus’a, El Bab’a gitti. Bayramda gidiyorlar. ’Neden geri geliyorlar?’ diyorlar. Kiminin evi yok, kimi oraya gidiyor bir iki gün gidip geri geliyorlar. Asayiş yok. Şimdi Afrin ve çevresi biraz daha düzeldiği zaman insanlar o tarafa gidecek. Sadece bir cepheye ulaşıyor değiliz. Bu konularda büyük bir dram yaşanıyor ve bizim buna seyirci kalmamız bekleniyor. Biz hiçbir tarihte buna seyirci kalmadık. Osmanlı-Rus harbinden sonra Bulgaristan’dan Kafkasya’ya kadar bu topraklar akın edenlere sırtını dönmedi. Çok sıkıntılar çektik ama hep birlikte sabırla, tarihimizi medeniyetimizi, değerlerimizle aştık. Bunların yanı sıra bizi düşürebilirlerdi fakat demokrasiye sıkı sıkı sahip çıktık. Hiç vazgeçmedik" açıklamasında bulundu.

"ÖNÜMÜZDEKİ 19 EKİM’DE İNANIYORUM Kİ GELECEĞE DAHA UMUTLU BAKAN BİR TÜRKİYE TABLOSUYLA KUCAKLAŞACAĞIZ"

Son olarak Maks projesi hakkında bilgi veren Soylu, "Projeyle hangi dairede kim oturuyor, kaç kişi oturuyor, bütün konumu öğrenilecek. Birçok vilayette bitti. Teslimini alacağız 2019 sonu ile. Önümüzdeki 19 Ekim’de inanıyorum ki geleceğe daha umutlu bakan bir Türkiye tablosuyla kucaklaşacağız" değerlendirmelerinde bulundu.

(Seda Kahramantürk - Burak Altun/İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi