"Her manuel terapist doktor değil"

Türkiye’de manuel tıp (el ile hekimlik) alanında büyük bir boşluk olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, toplumun manuel tedavi hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Her manuel terapist doktor değil"

Türkiye’de manuel tıp (el ile hekimlik) alanında büyük bir boşluk olduğuna dikkat çeken Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, toplumun manuel tedavi hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.

"İnsan anatomisi ve fizyolojisinden habersiz, manuel terapist olduğunu beyan eden bazı masörler, kırıkçı ve çıkıkçı gibi ehliyetsiz kişiler, bel ve boyun problemlerinin çözümü için tavsiye ediliyor" diyen Uzman Dr. Şahabettinoğlu, "Manipülasyon tekniklerini yanlış veya eksik bir şekilde öğrenip uygulayan ve hekim olmayan bu kişiler pek çok ciddi rahatsızlıklara yol açabilir. Teşhis konulmasını önleyip, tıbbi tedavide gecikmeye sebep olarak hastaya zarar verebilirler. Manuel tedavi bir çeşit masaj değildir. Kalıcı rahatsızlıkların oluşmaması için adının önüne ‘medikal, manuel terapist’ yazan, yetkisiz ve hekim olmayan kişilerin yaptığı uygulamalar çok mahzurludur. Manuel tıp uygulamalarına bilimsel açıdan yaklaşılması ve özellikle kas-iskelet sistemiyle ilgili hekimlerin konuya sahip çıkması gerekir" dedi.

Son günlerde adı sıkça duyulmaya başlanan manuel terapinin (elle tedavi) özellikle bel ve boyun fıtıklarının tedavisinde başarılı sonuçlar verdiğini belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Bu tedavi yöntemi dünyada tıp doktorları, osteopati ve kayroprakti yüksekokulu mezunları ve fizyoterapistlerce uygulanırken Türkiye’de denetim eksikliğinden yararlanan kırıkçı-çıkıkçı, masör gibi ehliyetsiz, yetkisiz kişilerce yapılmaya çalışılıp, hasta sağlığına zarar verilmektedir” ifadelerini kullandı.

Manuel tedavinin, özel teknikler içeren ve tamamen elle uygulanan bir fizik tedavi yöntemi olduğunu belirten Uzman Dr. Şahabettinoğlu, "Manuel terapi bel ve boyun fıtıkları başta olmak üzere 1. derece stabil bel kaymaları, boyun düzleşmesi, sakroiliak sendrom, faset sendromu gibi omurga ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır. Manuel tedavide genellikle herhangi bir ilaç veya cihaza gerek yoktur. Rahatsızlığın olduğu bölgeye ellerle yapılan birtakım döndürme, germe, bastırma ve esnetme manevralarını içeren tekniklerde tamamen tıp ve klinik bilgiler kullanılır. Manuel tedavideki en önemli husus, hekimlikteki ‘hastalık yoktur, hasta vardır’ ilkesidir. Bu yüzden tedavi kişiye özeldir. Her insanın vücudu diğerinden farklıdır. Her insanın aynı teşhisteki şikâyetleri aynı olmadığı gibi aynı rahatsızlıktaki kişilerin iyileşme süreleri de farklıdır. Manuel tedavi uygulaması her kişide farklı doz ve teknik gerektirir. Tedavi genellikle haftada 1 ile 2 seans uygulanır ve hastalığın şiddetine göre hafif vakalarda 2 ile 3, ileri vakalarda ise 8 ile 10 seans sürebilir” şeklinde konuştu.

(Abdullah Çibir /İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi