"Kalp sebepli ani ölümlerin önüne geçilebilir"

Prof Dr. Bülent Özin, Türkiye’de ani ölümlerin hemen hepsinin kalp ritim bozukluğundan kaynaklandığını belirterek, "Kalp ritim bozukluğu ablasyon yöntemine tedavi ederek ani ölümlerin önüne geçilebilir" dedi.

"Kalp sebepli ani ölümlerin önüne geçilebilir"

Prof Dr. Bülent Özin, Türkiye’de ani ölümlerin hemen hepsinin kalp ritim bozukluğundan kaynaklandığını belirterek, "Kalp ritim bozukluğu ablasyon yöntemine tedavi ederek ani ölümlerin önüne geçilebilir" dedi.

Atriyal Fibrilasyon Derneği (AF) Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Bülent Özin, kalp ritim bozukluğunun ölüme varabilecek sonuçlarına dikkat çekerek, "Özellikle ileri yaşlarda çok ciddi ritim bozukluğu yaşayan ama bundan haberi bile olmayan, tesadüfen doktor kontrolü sırasında saptanan çok hasta var. Bu nedenle de ’akşam yattı, sabah kalkamadı, iyiydi bir şeyi yoktu, aniden öldü’ şeklinde duyduğunuz ölümlerin hemen hemen hepsi ritim bozukluklarından kaynaklanıyor. Bu ölümler genellikle ciddi yapısal kalp hastalığı durumunda ve ileri evre hastalarda oluyor” şeklinde konuştu.

KALP RİTİM BOZUKLUĞU İNMEYE VE KALP YETMEZLİĞİNE NEDEN OLUYOR

Ritim bozukluğunun inmeye ve kalp yetmezliğine de yol açtığına dikkat çeken Prof.Dr. Bülent Özin, “Türkiye’de en çok atriyal fibrilasyon adı verilen kalp ritim bozukluğu görülüyor, yani kalpte aşırı çarpıntı, göğüste sıkışma ve kalbin kelebek gibi pır pır etmesi şeklinde yakınmalara neden oluyor. Bu bozuklukta kalbin pompa fonksiyonu bozuluyor, kalp büyüyor ve yetmezlik gelişiyor. En kötüsü beyne pıhtı atması ve bununla birlikte gelişen felç" dedi.

"ANİ ÖLÜMLER ÖNLENEBİLİR"

Ani ölümlerin bir çoğunun önlenebileceğini ifade eden Prof.Dr. Özin, “Bir çok ritim bozukluğu , kalpte ciddi hasar yaptıktan sonra ya da felçlere neden olduktan sonra karşımıza geliyor. Tüm bunlara neden olmadan önce görsek önleyebiliriz, tedavi edebiliriz. Bilinen bir kalp hastalığı durumunda muhakkak normal kontrollerden geçmek gerekiyor, kalp hastalığı olmasa bile buna eğilim varsa, yani tansiyon Dumanbet yüksekliği, şeker gibi başka sistemik bir hastalık bulunuyorsa, sigara içiliyorsa, ailede genetik kalp hastalığı varsa bunlar da risk gruplarını oluşturuyor. Hiçbir yakınma olmasa da 40 yaşından sonra kontrollere gidilmesi lazım” diye konuştu.

Kalbin hızlı attığı atriyal fibrilasyon durumunda ablasyon yöntemine başvurduklarını ve yüzde 90’ın üzerinde başarı sağladıklarını söyleyen Prof.Dr. Bülent Özin, “Anjiyo benzeri yöntemlerle kasık damarlarından genellikle kalbin içine özel katater dediğimiz tellerle giriyoruz ,kalbin içindeki bozuk olan noktayı buluyoruz ( genellikle tek bir noktadır) , radyofrekans dalgası ile ya yakarak ya da bir balon aracılığı ile dondurarak oradaki elektriksel aktiviteyi yok ediyoruz. Bu sayede o ritim bozukluğunu tamamen ortadan kaldırmış oluyoruz. Girişimsel bir yöntem ama çok başarılı oluyor, bir çok ritim bozukluğu hastasında tedavi sağlıyoruz. Başlarına gelecek ani ölümü, felç, kalp yetmezliği gibi olumsuz durumları önlemiş oluyoruz” diye konuştu.

ABLASYON TEDAVİSİ ÖLÜM ORANINI DÜŞÜRÜYOR

Bu tedavi yöntemi ile ilgili yapılan yeni bir araştırma sonuçlarının dikkat çekici olduğunu belirten Prof. Dr Bülent Özin, “Her şeyden önemlisi, ölümleri azaltabiliyoruz bu yöntemle. Yeni çıkmış bir veri var elimizde. Atriyal fibrilasyonu ablasyon ile ortadan kaldırırsanız hem ölümü yüzde 50’ye yakın oranda azaltıyorsunuz, hem hastalığın ilerlemesini durdurabiliyorsunuz, hem de hastaneye yatışları azaltabiliyorsunuz. Maalesef çok yaygın değil bu yöntemler. Türkiye’de bin ila 2 bin kişi yararlanabiliyor. Çok daha fazla hastanın yararlanması lazım ama bunun için bir farkındalık eksikliğimiz var. Herkesin bilmediği bir konu" ifadelerini kullandı.

(IHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi