SEÇİM 2023

23 Mayıs sabahına karşı kendimi bu satırları yazarken buluyorum. Özellikle genç arkadaşlarım için duygularımı ifade etmeyi bir zorunluluk olarak görüyorum.

1960 darbesinin yıl dönümüne 4 gün kaldı. 2023 seçimlerinde sık kullanılan “Yeter Söz Milletindir” sloganına 27 Mayıs 1960 günü darbe vurulmuştu. 63 koca yıl geçti. Geçen bu süreçte millet olarak yeni bir slogan geliştiremedik. Aynı darbelerin yeniden yaşanmayacağının garantisini hiçbirimiz maalesef veremeyiz.

Bugünlerde, ihtilalin yıl dönümünde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. tura kalmasından dolayı oldukça ağır bir siyasi gündem içerisindeyiz.

Seçmenlerin seçmen olduklarını unutup yargısız infazlar yaptığı, karşılarındakine ömür, rol biçtiği, anlayıştan, empatiden uzak bir ortamdayız.

İnsanlar olağan yaşamayı maalesef unuttu. 9 yaşındaki çocuklar bile seçim sonuçlarını bekliyor. Sandığa gitme oranımızdaki zirveler demokrasiyi değil adayların kazanma hırsının seçmendeki tezahürünü gösteriyor.

Bir gün önce övgüyle bahsedilen siyasiler bir gün sonra linç yiyor.

Ülke siyasetine, siyasetçisine güven kalmamış. Seçmen mecburen sandığa gittiğini beyan ediyor. Daha yeminlerini etmemiş milletvekilleri partilerinden azade güvenoyu yoklamasına çıksalar, alamazlar. Milletvekilliği kavramı olabildiğince değersizleşti. Halkta önemli bir karşılığı kalmadı. “Milletvekili denilince aklınıza gelen üç şey”i sıralayınız sorusuna maalesef olumlu ifadeler alamıyoruz.

Kariyer yolculuğunda olan gençler kendilerini geliştirecekleri yerde sadece yaptıkları siyasi tercihlerin onları bir yerlere taşıyacağını düşünüyorlar. Beklenmedik sonuçlar çıkınca yıkılıyorlar.

Daha fazla siyaset daha fazla matematikten daha faydalı değil, anlamıyorlar.

Eğer aktif siyaset yapmıyorsan sadece bir seçmen olduğunu unutmamalısın. Ülkeyi yönetmeye namzet adaylar arasında seçim yapıyorsun. Senin tercihin iktidara gelemeyebilir ama senin içinde yaşadığın toplumun genel olarak tercihi bu deyip seçim bitince yoluna bakmalısın.

Rakip adaylara veya seçmenlere kin ve nefret besleyecek bir durumun olmadığını anlamalısın.

Diğer tüm yarışlarda olduğu gibi, kaybettiğinde önemli olan yarışmaktı diyebilmelisin.

Seçim atmosferine girmemeli, girdiysen çıkmalısın.

Sana daha faydalı olacak meşguliyetlerine ağırlık vermelisin. Kendin, ailen, çevren ve ülken için yapabileceğin o kadar güzel şey var ki. Geleceği bir seçime bağlarsan yine üzülen sadece sen olursun.

Aktif siyaset yapmıyorsan lütfen çık bu ekosistemden. Senin daha çok mutlu olmaya hakkın var.

Fatih Boran

YORUM EKLE
timbir - birlik haber ajansi